26 Eyl Ağız Kanseri Nedir?
Ağız kanseri dudak, dil, alt ve üst çene, damak, dil, ağız tabanı ve boğaz bölgesiyle sınırlandırılmış alanda görülen kanserler olarak anlaşılmaktadır. Ağız kanserleri tüm vücudumuzda görülen kanserlerin %5’ni oluşturur. Aslında % 5 küçük bir rakammış gibi algılansa da tüm kanserlerin arasında görülme sıklığı fazla olması sebebiyle önemli ve görülme sıklığı yüksek bir yüzdedir. Kötü huylu olan ağız bölgesindeki kanserler, hayati bölgelere yakın olmasından (beyin vb) ve anatomik olarak vücudun diğer bölgelerine daha rahat yayılabilme ihtimalinden dolayı önemlidir.
Ağız kanserlerinin çoğunluğu 45 yaşın üzerinde ortaya çıkar ve erkeklerde oluşma olasılığı kadınlara oranla 2 kat fazladır.
Ağız Kanserinin Belirtileri;
Ağız içinde, dudakta beyaz, kırmızı beyaz leke ve yaralar olarak ortaya çıkar. Beyaz lekelenmeler ‘lökoplaki’ olarak adlandırılır ve habis dönüşüm gösterebilen lezyonlardır. Kırmızı beyaz lekelenmeler, ‘eritrolökoplaki’ olarak adlandırılır ve kanserleşme riski daha yüksektir.
• Ağızda acı veya tarifsiz bir ağrı
• Diş etlerinde, dilde veya ağız içindeki veya etrafında beyaz veya kırmızı renkli alanlar
• Ağız içinde dil ile hissedilebilen hassas, tahriş olmuş, kabarık veya kalınlaşmış alanların olması
• Ağızda veya boğazda tekrarlayan kanamalar ve iyileşmeyen yaralar
• Seste boğukluk veya boğazda yutulamayan cisim hissi
• Çiğneme ve yutma güçlüğü
• Dil ve çene hareketlerinde zorlanma
• Dil veya ağızın diğer bölgelerinde his kaybı, uyuşukluk
• Alt veya üst çenede meydana gelen şişlikler ve bunun sonucu mevcut protez uyumunun bozulması
• Ağız içinde sürekli beyaz lekeler (lökoplaki) veya kırmızı lekeler (eritroplaki) ortaya çıktığında bu lekeler öncü kanser koşulları (ardından kanser görülmesi muhtemel koşullar) olarak onaylanabileceğinden doktor veya diş hekimlerinin dikkatine sunulmaları gerekir.
Ağız Kanseri Nasıl Tedavi Edilir?
Teşhis konulduktan sonra, uzmanlardan oluşan bir ekip (ağız cerrahı ve diş hekimi dahil) her bir hastanın ihtiyaçlarına uygun bir tedavi planını geliştirir. Genellikle ameliyat gereklidir, ardından da radyasyon ve kemoterapi uygulanır. Bu terapilerin ağızda neden olabileceği değişikliklere aşina olan bir diş hekimine başvurmak önemlidir.
Şeker veya nişasta içeren yiyecek ve içecekleri her tüketişinizde, plaktaki bakteriler 20 dakika veya daha fazla bir sürede dişlerinizi aşındıran asitleri oluşturur. Diş minenizin gördüğü zararı azaltmak için yemek lokmaları ve içeceklerin sayısını veya arasını sınırlayınız.
Düzenli diş hekimi kontrolü ile ağız ve diş sağlığınızda oluşabilecek sağlık sorunlarını ilerlemeden önlemek mümkün. Belirtiler sizi muayene olmaya zorlamadan diş sağlığınızı ihmal etmeyin. Sadece bir kaç adımda kolayca Diş Randevunuzu planlayın.